Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 ya da halk arasındaki deyimiyle coronavirüs salgını nedeniyle tüm dünyada vaka sayıları geometrik bir şekilde artmaya devam ediyor.
Geç de olsa vaka sayısının arttığı ülkelerde sokağa çıkma yasağı ilan edilip, gün içerisinde de insanların evlerinde kalmaları, kişisel karantina uygulamaları tavsiye ediliyor. İyi ama neden?
Sosyal Medya’da çok kişi tarafından paylaşılan Koronavirüs’ün öldürme oranı düşüktür, genç nüfusta ölüm yok denilecek kadar azdır şeklindeki paylaşımlar ne oluyor? Yalan bilgi mi paylaşıyorlar yoksa haklılık payı var mıdır?
Öncelikle şunu söylemek gerekiyor. Sadece Türkiye’de değil, bütün ülkelerde bulunan hastanelerdeki yatak ve işlem kapasitesi bellidir. Bir anda yığılma olduğunda maalesef hastaneler işlem yapamayacak duruma geliyorlar. Şu anda İtalya, Çin, İran ve diğer ülkelerde olan durum budur.
Sokağa çıkma yasağı, virüsün daha çok kişiye hızlı bir şekilde ulaşıp vaka sayısının artmasını önlemektir. Uzmanların açıklamalarına göre bu virüs genel olarak dünya nüfusunun yüzde 60-80’ini etkileyecektir. Bundan kaçmak mümkün değildir fakat zaman kazanmak, kazandırmak bizim elimizdedir.
Eğer sokağa çıkmazsanız hastanelerde 14 günlük karantina işleminde mevcut hastalar taburcu edilip, sonrasında yeni vakalar daha özverili bir şekilde tedavi olabileceklerdir.
Öte yandan virüsün sadece öldürme oranı değildir yetkililerin sokağa çıkma yasağı getirme nedeni. Diyelim ki 2 aylık bir süre ülkeler dayanabildi ve ekonomileri zayıflasa bile çökmedi. Sonrasında iş olmadığından dolayı en güçlü ülkelerde bile ekonoi çökecek ve kaos oluşacaktır.
O nedenle lütfen yetkililerin uyarıların kulak verelim ve sokağa çıkmak çok elzem değilse, dışarı çıkmayalım. Belki sizin metabolizmanız kuvvetlidir, belki bağışıklık sisteminiz bu virüsle baş edebilir fakat taşıyıcı olacağınızdan dolayı başkalarına bu virüsü bulaştırma ihtimalinizden dolayı vaka sayısını arttırıp, belki de onların ölmelerine neden olabileceksinizdir. Lütfen sokağa çıkmayın, temizliğe özen gösterin.