Dieter Duhm, 1978 yılında kurulan ve 40 yıl boyunca yıkılmadan ayakta kalan Tamera Ekoköyü’nün kurucularından biridir.
Bu kitap, Portekiz’de bulunan bu ekoköyde edinilen deneyimleri ve dünyanın dört bir yanından gelen insanlarla paylaşılan görüşleri anlatır.
Dieter Duhm, kitabında yalnızca bireysel bir iyileşme ya da terapinin ötesinde, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu travmanın üstesinden gelebilmek için bir “toplu iyileşme” anlayışının önemini vurgular.
Yaklaşan bir yok oluş evresine girmekte olduğumuzu belirten birçok uzmanın önerilerine ek olarak, Duhm bu kitapta bireyin iç dünyasına odaklanmayı seçiyor.
Modern kapitalizmin bizi etkisi altına aldığı yaşadığımız şu asırda, sadece ekonomik ve politik düzenlemelerle değil, aynı zamanda insanın iç dünyasında gerçekleşen değişikliklerle de bir dönüşümün mümkün olduğunu savunuyor.
İnsanın arzuları, cinsel kimliği, manevi gücü, korkuları ve içsel enerjisi gibi konuların hepsine değinen yazar, sosyal bir dönüşümün başarısının bu içsel değişikliklere bağlı olduğunu çeşitli yerlerde ifade ediyor.
Tamera Ekoköyü’nün Filistin-İsrail barışını tesis etme gibi büyük amaçlarından biri, Orta Doğu’daki bu iki ülke arasındaki kronikleşmiş sorunun çözülmesine katkıda bulunmaktı.
Ayrıca çiftler arasındaki çatışmalara odaklanarak, kadın ve erkek arasında bir barışın olmadan toplumsal barışın da mümkün olamayacağının da üzerinde ısrarla durur.
Duhm’un daha önce Türkçeye çevrilen “Kapitalizmde Korku” kitabı büyük ilgi görmüştü. Şimdi ise “Tamera Ekoköyü’nün Daveti” adlı bu yeni eseriyle, Tamera’nın birikimini ve deneyimlerini okuyucularla paylaşıyor. Bu eserin de, okurlardan büyük ilgi ve beğeni toplayacağına inanılıyor.
Sizler de bu kitap ile alakalı düşüncelerinizi aşağıdaki yorum bölümünden birkaç cümle ile paylaşarak bu içeriğe katkı sağlayabilirsiniz.